Çok mutlu olduk vardığımızda ama yerleri öpmedik; zira, havaalanından çıkışta ortalığı saran sigara dumanı, görüş alanımızı, izmaritler de öpülecek alanı epeyce daraltıyordu. Neyse, sonra arkadaşımız bizi aldı, beni deniz otobüsüne bıraktı, bizimkileri evlerine götürdü. Ben de, bu kadar yolculuk beni kesmez diyerek ayağımın tozuyla, o gece Oyun Atölyesinde bir oyuna gittim :) Sevilay Saral'ın yazdığı Otobüs oyunu. Gerçekten çok etkilendim. Metin, kareografi, oyunculuklar, müzikler, her şey, çok çok başarılı. Oyunda bir otobüste yolculuk eden, hepsi birbirinden farklı, hepsi birbirinden renkli on kadının (Bayan Kahverengi, Bayan Yeşil, Bayan Turuncu, Bayan Kırmızı, Bayan Sarı, Bayan Mavi, Bayan Pembe, Bayan Siyah, Bayan Gri, Bayan Beyaz) namusu tartışması konu ediliyor. Gülerken düşündürüp üzerine hüngür hüngür ağlatan, iz bırakan, bakış açınızı zorlayan, ince işlenmiş, çok çalışılmış feminist bir kadın oyunu. Bu sezon bir daha oynamayacakmış ama müjde, kitabı çıkmış.
Ertesi gün, büyük şehir maceramız başladı. Biz bu şehirde 15 yıl yaşadığımız için hemen adapte olduk ama bizim köylü kızımız biraz şaşkına döndü. "Ansansör"den korktu, sesler fazla geldi, Ortaklar'da bir arkadaşımıza gitmeye kalktığımızda arabalardan hiç hoşlanmadı. "Ben city'i sevmedim, nenenin turkey'sine gidelim" dediyse de, dostlar sayesinde, hiç arıza çıkartmadı ve gördüğü ilgi ve sevgiden fazlasıyla mutlu oldu; ağzı kulaklarında, jetlagi bile kolayca atlattı (sayılır...).
Neyse, bir log(su) ile bitireyim de yatayım ben de, sabah yeni buluşmalar bizleri bekler...
Sabah Bebek parkına gitmiştik arkadaşlarımızla. Bizimki kendisiyle aynı yaşta A. ve pek ilgili babası ile oynarken, ezan sesi duyunca sormuş:
-Kim sing yapiyo? (kim şarkı söylüyor anlamında)Aslında her zaman bu kadar kötü değil artık, iki günde bile Türkçesi epey farketti (umarım benim de farkedecek). Yalnız, bu gidişle iki ay sonra İngilizceyi epey unutacak gibi görünüyor, o ayrı.
Bu arada bize de çok iyi geldi burada olmak. Arkadaşlarımızı gerçekten çok özlemişiz, şimdi ne çay ne çayhane, çok yazamazsam bilin ki muhabbetteyim muhabbette ;)